17 Aralık 2009 Perşembe

İDEOLOJİLERİN SONU



Geride bıraktığımız 20.yüzyıla ideolojik hareketler damgasını vurmuştur.20.yüzyıl ideolojilerine bağlı insanların bunun için gerekirse öldüğü veya öldürdüğü bir çağ olarak akıllarda kaldı.Ancak doğu-batı bloğu duvarının yıkılmasıyla beraber ideolojiler de o duvarın altında kaldı.Faşizm,komünizm gibi ideolojik kavramlar da 20.yüzyıldan hoş bir sada olarak kaldı.

Artık insanların büyük ideallere bağlanıp öldüğü veya öldürdüğü bir çağda değiliz.Eskiden iletişim araçları yetersiz olduğu için toplumlar “yoldan çıktıklarında” ülkemizdeki gibi askeri darbelerle yola getirilebiliyordu.Kitlesel iletişim araçları geliştikçe toplumlar daha kolay yönetilir ve yönlendirilebilir hale geldikçe askeri darbeler de bir yöntem olmaktan çıkmış ve o da 20.yüzyılın yöntemleri olarak kalmıştır.

Ancak ideolojilerin çöküşünü sadece duvara bağlamayız tabii ki.İdeolojik hareketler nihai sonlarının yozlaşma olduğunu göstermiştir insanlara.Eninde sonunda her ideolojik hareket yozlaşmış ve karşı oldukları düzenle çok farkları kalmamış hatta onunla uzlaşmıştır zaman zaman.Sonuçta görülmüştür ki ideolojik hareketlerin alt,militan kısmını “kandırılmışlar” üst lider kadrosunu da “menfaatçiler” oluşturmuştur.Bu ülkemizde 12 Eylülde görülmüştür.Solcu ve sağcı gençleri eylemlere yöneltenler,daha sonra soluğu yurtdışında almıştır.12 Eylülde idam edilenlerin hayat hikayelerine bakmanızı öneririm.Hepsi de gariban,halk çocuklarıdır ipe gidenlerin. İdam edildiklerinde arkalarından çok ses getirecek ailelere sahip değillerdir eğer araştırırsanız. İdeolojik hareketler göstermiştir ki tarih başından beri var olan alttakiler-üsttekiler kavramları tarihe karışmayacaktır.Alttakiler-üsttekiler düzenini yıkmak için yola çıkan sol hareketlerin içinde bile alttakiler-üsttekiler farkı ortaya çıkmış ve 12 Eylülde de darağacına giden solcuların “alt sınıfı” olmuştur.

Ayrıca 21.yüzyılın dünyasında hayat, ideolojilerin penceresine sığmayacak kadar geniş bir çerçevede ve yüksek bir hızda yaşanıyor.Evet, hayat artık ideolojilerin penceresine sığmıyor.Bu kadar dar bir çerçevede yaşanmıyor.İstediğiniz kadar ben şuyum,ben buyum deyin,eninde sonunda bir yerden açık vereceksiniz.Çünkü nehirleri tersine akıtamazanız.Eninde sonunda ideolojilerin çizdiği çerçevenin dışına çıkmak zorunda kalacaksanız.

Hal böyle iken ideolojik hareketler çökme noktasına gelmiştir. İçinde yaşadığımız çağ ideolojik pencereleri kırdığı gibi ideolojik hareketlerin sicili de pek iyi değil insanlık gözünde gördüğünüz gibi.Size tavsiyem dostlarım,her ideolojiyi,okuyun,sorun,tartışın ama kesinlikle militanı olmayın.Gördüğünüz gibi tarih “kandırılanlar ve menfaatçilerle” dolu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder