14 Ocak 2010 Perşembe

2.MERKEZ SAĞIN YOLCULUĞU


Ülkemizde merkez sağ 1950lerde ilk başta DP iktidarıyla ortaya çıkmıştır.Bünyesinde muhafakar-milliyetçi eğilimleri barındıran liberal ekonomiyi benimseyen DP tek parti iktidarına ve devrimlerinin uygulanış biçimine olan tepkilerle iktidar olmuştur.Bu yüzden günümüzde de sık sık gündeme gelen ülkemizde merkez sağın değişimci ,solcu CHPnin ise statükocu olduğu tartışmaları başlamış ve sağımız,solumuz biraz sakat doğmuştur.

Merkez sağ ideolojik bir hareket olmadığı için ve halkın muhafazakar eğilimlerine karşılık verdiği için geniş kesimlerce benimsenmiştir.Bu yazıda aslında AKPnin merkez sağ olup olmadığına da bir cevap arayacağız belki de.Süreç darbelerle ilerledikçe merkez sağ da her müdahalede daha muhafazakarlaşmıştır.27 Mayıs DPyi iktidardan uzaklaştırıp kapatınca,merkez sağ, toprak ağası Menderesin yerine muhafazakar bir köy çocuğu Demirelin Adalet Partisinde vücut bulur.DPnin yerini daha muhafazakar AP almıştır.AP ve Demirel CHPnin 70lerdeki değişimine göre daha statükocu ve devlete yakın bir çizgi izler.70lerdeki gerilimin bir tarafı olarak görülen AP 12 Eylülde kapatılır.Demirel yasaklanır.1983de 12 Eylül cuntasıyla gidilen seçimlerde ANAP ve Özalla tanışır Türkiye.Merkez sağ yeni adresini bulmuştur.Bu sefer köy çocuğu Demirelin yerini daha muhafazakar Nakşibendi tarikatına bağlılığını gizlemeyen,eski bir MSP adayı Özal almıştır.Merkez sağ gittikçe muhafazakarlaşan ve İslamcılarla arasındaki kırmızı çizgilerin azaldığı bir döneme girer böylece.Erbakan merkez sağı renksizlikle suçlasa da Özal ile beraber merkez sağa şüpheleri azalır aslında.Anadolu kaplanları olarak adlandırılan muhafazakar iş adamlarının miladı olur Özal aynı zamanda.

Özalın ölümüyle siyasi arenamız 90larda parçalanmış bir görüntü verir.Kısır siyasi kavgalar insanlara 70li yılları hatırlatır adeta.Merkez sağ da bu süreçte bocalama içindedir.Muhafazakarlaşan merkez sağı kolej okumuş,şehirli Çiller ve Yılmaz taşıyamaz.Çillerin “bacı” propagandasına ve Yılmaz’ın BBPyi içine katma çabalarına rağmen.Merkez sağ bu iki isimde eğreti durur.Çünkü muhafazakarlaşan merkez sağı sırtlayamazlar.90lardaki bir yere gitmeyen koalisyonlar dönemi üstüne patlayan 2001 krizi insanlarda yılgınlığa yol açar adeta.Ortam 12 Eylül öncesini andırmaktadır.Bu ortamda halk hiç denenmemiş olan Tayip Erdoğan ve AKP yi kurtarıcı görür ve uzun yıllar sonra bir parti tek başına iktidara gelir.Nakşibendi tarikatına mensup Özalin yerini eski bir İslamcı olan eski RPli Erdoğan almıştır.Muhafazakarlaşan merkez sağ treni duracak bir istasyon bulmuştur böylece.Erdoğanın siyasi geçmişi insanların kafasında soru işaretleri doğurmuştur.Merkez sağ olup olmadığı uzun süredir sorgulanıyor.Ancak Erdoğan zaten muhafazakarlaşan bir merkez sağın üzerine oturmuştur.Görülmeyen şu ki 2007de Saadet Partisi %2 gibi bir oy almıştır.Yani AKP merkez sağ ile İslamcıların arasında kendine yer bulmuştur.Muhafazakrlaşan merkez sağ ile kapitalist ekonomiyle arasındaki duvarları kaldıran İslamcılar birbirlerine yaklaşır ve AKP'de buluşur.Yani AKPyi günümüzün merkez sağı olarak görmemiz çok da yanlış olmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder