10 Ocak 2010 Pazar

6.CUMHURİYET

Günümüzün en büyük tartışmalarından biri 2.Cumhuriyet konusudur.Bu kavramın 1990ların başında Mehmet Altan tarafından ortaya atıldığı söylenir.Ancak kavram artık ondan çıkıp bütüne mal olmuştur.İkinci Cumhuriyet nedir derseniz,kabaca verilecek cevap Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin kuruluş zamanındaki ideolojisinin artık bugünü taşıyamadığı ve kabuk değiştirmesi ve evrilmesini söyler.Acaba gerçekten öyle mi?Yani Cumhuriyet kuruluşundan beri ilk kez mi kabuk değiştiriyor?Ben hiç öyle zannetmiyorum.Çünkü Cumhuriyet kuruluşundan beri dönem dönem fazlasıyla kabuk değiştirdi.Cumhuriyetin kuruluşundan beri var olan CHP’nin de bu dönem değişimlerine göre belirlediği saf her zaman değişik olmuştur zaten.Cumhuriyetin kabuk değiştirmesiyle CHP’nin saf değişimleri de aynı döneme denk gelir.Bu dediğimiz dönemlerde Türkiye’de siyaset tamamiyle zemin değiştirmiştir.Belli ara dönemlerde ise siyasetin belli kısmı “revizyona” uğramıştır.
1.Cumhuriyet dönemi tabii ki Atatürk dönemidir.Bu dönem hakkında aslında hala lise kitapları dışında fazla bir bilgi yoktur belki de.Bilinen Atatürk’ün bağımsızlık,laiklik konusunda tavizsizliği,yakın tarihimizde öğrendiğimiz ise Sovyetlerle arasında bir yakınlık olduğudur.

2.Cumhuriyet(1938-1950)(Milli Şef Dönemi)
Bana göre zaten 2.Cumhuriyet Atatürk öldüğü gün başlamıştı.İnönü 2.dünya savaşının patlak vermesiyle politikalarını buna göre yöne vermiştir.Savaşın sonlarına kadar Almancı bir tavır sergiler İnönü.Dönemin Cumhuriyet gazetesi de o dönemde Almanlara fazlasıyla destek verir.Ancak savaşın sonu yaklaştıkça ve Hitlerin akibeti de belli oldukça Türkiye ve İnönü de safını buna göre belirlemiştir.Öyleki Milliyetçi, kesimin Türkçülük günü olarak ilan edecekleri 3 Mayıs 1944 deki hadise gerçekleşmiştir.Savaşın sonlarına doğru artık Türkiye safını belirlemiştir.ABD.ABDden esen rüzgarlar Türkiye de çok partili hayata işaret etmektedir.İnönü de bu değişim rüzgarına daha fazla direnemez.1945deki şaibeli seçimden sonra 1950deki seçimlerde Demokrat Parti iktidara gelir.Böylece ikinci Cumhuriyet sona ermiş olur

3.Cumhuriyet(1950-1960) (DP iktidarı)
Türkiye günümüzde artık dillere daha da pelesenk olan “demokrasi,milli irade” kavramlarıyla tanışmıştır artık.Menderes büyük bir halk desteğiyle iktidarı ele alır.Atatürk zamanında Sovyetlere yanaşan CHP DP yi komünistlikle suçlayacaktır.Bu dönemde Atatürk zamanındaki laiklik kavramında belli bir anlayış değişikliğine gider DP.Tükiye Amerikan yardımlarıyla fazlasıyla tanışır.ABD artık bariz dostumuzdur.Liberal rüzgarlar Türkiyede esmeye başlar.Traktörler Türkiyeye gelir.Bir çok konuda Türkiye kabuk değişirmye ve dışa açılmaya başlar.Atatürk zamanındaki Cumhuriyet anlayışındaki değişiklik günümüzden çok önce az da olsa DP döneminde başlmıştır.Büyük halk desteği alan DP de her iktidar gibi bir süre sonra yıpranmaya başlar.Ekonomide kötüye gidiş,Menderesin bir süre sonra muhalefete tahammülsüzleşen politikaları Menderesin puanını düşürür.Son dönemlerde ABD ile ters düşen Menderes Sovyetlere yapacağı gezi gerçekleşmeden Türkiyede 1960 ihtilali gerçekleşir ve bir dönem daha kapanır.



4.Cumhuriyet(1960-1980)

1960 ihtilali gerçekleşir ve Menderes darağacına gider.Bu toplumda ve özellikle muhafazakar,sağ kesimde derin izler bırakır.1960 ihtilaliyle Türkiyede yine değişim rüzgarları esmeye başlar.Artık Türkiyede yeni siyaset sağ-sol üzerine inşa edilmiştir.Ülke özellikle “sosyalizm,devrim” gibi kavramlarla fazlasıyla haşır neşir olur bu dönemde.CHP de bu dönemde özellikle Ecevit ile beraber safını belirler.Yükselen sol rüzgarı sahiplenir CHP bu sefer de.Öğrenci hareketleri bu dönemde belirgin bir hale gelir ve sokaklara yayılır.Öğrenci liderleri ortaya çıkar..Öğrenci liderleri bu dönemlerde önümüze çıkar.Bu dönemde 12 mart da önemli bir yer tutar.Ancak 12 Mart siyasetin tümünde değil sadece sol hareket de bir kırılmaya yol açmıştır(Bunu başka bir yazımda açıklayacağım).Bu yüzden bir dönemi tamamen kapattığı söylenemez.12 Martla beraber bir süreliğine biten sağ sol kamplaşması 1970lerin ortalarına doğru eskisinden daha da şiddetlenir.Şiddet toplumsal yaşamın her tarafında kanıksanır hale gelmiştir bir süre sonra.Ülkedeki kamplaşmalar sınıfsal bir hal almıştır artık ve bir süre sonra 12 Eylül 1980 darbesi gerçekleşir.Böylece Türkiye’de bir dönem daha kapanmış olur



5.Cumhuriyet(1980-2002)
12 Eylül darbesi Türkiye’nin kodlarında çok büyük değişikliklere yol açar.Ülke adeta yeniden dizayn edilir.Aslında bu dönem diğerlerine göre çok daha keskin farklılıklar içerir.Siyasi partiler kapatılır.Sağ ve solda bir çok kesim çok büyük baskılar görür.Türkiye liberal ekonomiyle haşır neşir hale getirilir.90ların başında ülkücüler de solcular da hapisten çıktıktan sonra mevcut kapitalist sisteme fazlasıyla entegre olacak ve 12 Eylül de başarıya tam anlamıyla ulaşmış olacaktı.Ülkedeki toplumcu ruh bireyciliğe fazlasıyla evrilir.Özal dönemi de Türkiyede bir çok şeyi baştan aşağı değiştirecektir.O ana kadar ayıplanan,hoş görülmeyen şeyler bir süre sonra hoş görülür hale gelecekti belki de.Ülkücüler de solcular da kapitalist sisteme entegre olunca sistem için tek tehdit gittikçe güçlenen İslamcılar olacaktı.Ancak 28 şubat bu görevi başarıyla yerine getirir.Kapitalist sistemle kavgalı İslamcıları sisteme entegre edecektir.28 şubat da tüm siyasette değil İslamcılar da bir kırılmaya yol açtığı için onun da bir dönemi kapattığı söylenemez.1980lerden sonra sınıfsal kamplaşmalar fazlasıyla unutulmuş yerini çok daha kökten ve tehlikeli kimliksel kamplaşmalar almıştır.Solcu-sağcı kavramlarının yerini yavaştan İslamcı-laik,türk-kürt kamplaşmaları alacak ve bu 2000lerde doruğa çıkacaktır.Kimliksel politikalarla PKK terörü ortaya çıkar bir süre sonra.12 Eylülde orduya küsen solcuların bir kısmı 28 şubatla yeniden onlarla barışacaktır.CHP de devletten ve ordudan ilk şamarını 1980de yemiştir.CHP (ilk baştaki haliyle SHP) bu yüzden devlet ve orduyla arasına mesafe koymuştur.Kimliksel kamplaşmaların başladığı dönemde SHP tarafını DEPlileri listesine koyarak göstermiştir.Bu dönemde sosyal demokrasi kavramına ısrarla atıf yapar SHP.Ancak 28 şubatla beraber bir kısım solcular ve CHP dümenini devlet ve ordu eksenine kıracaktır bir süre sonra.90larda bu tür siyasi, karmaşalar,siyasetteki çözümsüzlükler,özellikle ekonomik sorunların daha da derinleşmesiyle sona erer.2001 kriziyle hepten içinden çıkılamayacak hale gelen ekonomik durumla halk aynen 12 Eylül öncesindeki gibi bir kurtarıcı beklemeye başlar.Aynı sene AKP kurulur.Halk neredeyse bütün liderleri denemiş,ancak 90lardaki liderlerin beceriksizlikleri,kavgaları ve küçük hesapları ve en sonunda patlayan 2001 krizi toplumu tek bir yöne bakmaya itecektir.


6.Cumhuriyet(2002- )
3 Kasım 2002de daha bir yıllık bir parti olan AKP yüzde 35 oyla uzun bire sonra ilk kez ülkede tek başına iktidara gelen parti olur.12 Eylül de nasıl önceki siyasi isimler ve partiler silindiyse 80ler ve 90lardaki isimler de adeta silinir.Bir dönem demokratik bir seçimle kapanır.Tabii ki bu dönemi şu an çok kesin bir şekilde değerlendirmek yanlış olur.Bu dönemin nasıl bir dönem olduğu belki bir 10 ya da 20 yıl sonra çok daha iyi analiz edilecektir.Ancak göz ardı edilemeyecek şekilde olan değişimler olmuştur bu dönemde de.Demokrasi,insan hakları gibi kavramlar hayatımızda çok daha fazla yer tutacaktır.28 Şubatla kapitalist ekonomiye eklemlenen İslamcılar iktidara gelmiş olur Türkiye’de.Bu dönemde Türkiye için geriye dönüşü olmayan adımlar atılmıştır aslında.Özellikle Türkiye’de yıllardır gerilimlere neden olan Ordu-Sivil iktidar ilişkileri geri dönülemeyecek bir zemine girmiştir.27 Nisan 2007 tarihi bir dönüm noktasıdır.Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.Siyaset ve Türkiye üzerinde TSK’nın rolü daha önceki dönemlerden farklı olarak büyük bir değişime uğramıştır.90larda ortaya çıkan kimliksel kamplaşmalar bu dönemde daha da gerilimli ve tehlikeli bir hale gelmiştir.28 şubatla dümen kıran CHP bu dönemde safını ulusalcılıktan,devlet ve ordudan yana kullanacaktır.Dedik ya bu dönemi daha iyi bir şekilde bir 10 ya da 20 yıl sonra analiz edeceğiz,ancak şu bir gerçek ki AKP döneminde Türkiye’nin kodlarında 12 Eylüldeki gibi büyük değişimler yaşanmıştır ve bu dönüşüm artık 80lerden sonraki dünya düzeninde kılıç zoruyla olamayacağı için belli bir süreçte yaşanmıştır.

Görüldüğü üzere Türkiye 27 Mayısdan beri 20 yılda bir dünyada değişen dengeler,ekonomik ve toplumsal değişimlerle kabuk değiştiriyor ya da değiştirme ihtiyacı duyuyor.Öyle görülüyor ki 2010lu yıllarda da aynı siyasi aktörler(Erdoğan,Baykal,Gül,Bahçeli vs…..) rol oynayacak gibi.Tabii ki bu bir öngörü.2020li yıllarda Türkiyede yeniden değişim rüzgarları esebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder