13 Ocak 2010 Çarşamba

OLMAMIŞ OTOYOL 60(İNTERSTATE 60)



Bu film gözüme internette gezinirken çarpmıştı.Konusunu okumuştum.En basit haliyle kendini yenide keşfetmek için bir gencin arabayla olmayan bir otoyolda olmayan şehirlerde bir yolculuğa çıkması.Konusu gerçekten ilginç gelmişti.Açıkçası bu tür yol hikayelerini sevdiğim için ve olmayan şeyler de Dövüş kulübünden beri ilgimi çektiği için filmi izlemeye koyuldum.Tabii ki filmde ,oynamadığı ve başarılı olmadığı rol kalmayan Gary Oldman da bir etkendi.

Filmi izlemeye koyuldum ve böylesi bir konunun nasıl harcanabileceğini gözlerimle gördüm. Böylesi bir filmde konu felsefe ve bazen de absürd olmayan bir komediyle desteklenirse tadından yenmez.Ancak filmdeki felsefi hava çok havada kalmış.Diyaloglar konunun ağırlığını taşımıyor.Filmdeki masalsı havanın çok hakim olması,bir de Çocuklar Duymasın tadındaki kör göze parmak sokan ağır mesaj kaygısı filmi maalesef bir çocuk filmine indirgemiş.Filmde güzel noktalar da var tabii ki.Mesela gencin arabasına binen otostopçu hayat kadınını reddederken söylediği laf:”Ben o milyondan biri olmayacağım,tek olacağım,beni hep hatırlayacaksın” ve bunun gibi birkaç sahne gerçekten etkileyici ve akılda kalabilecek türdendi.Ancak dediğimiz etkenlerin ağırlığında bu sahneler kaynayıp gitmiş

Bir de Gary Oldmanın oynadığı rol tabii ki.Oynadığı roldeki her şeyin cevabını bulunduran filozof havası acayip derecede eğreti durmuş.Çünkü diyaloglar bu havayı desteklemiyor.İster istemez de rol havada kalıyor ve inandırıcı olamıyor.Tabii bir de başrolde oynayan arkadaş bu konudaki film için “babyface” kalmış.Bu yüzden daha başta başroldeki oyuncuyu görünce ister istemez film hakkında bir fikir ediniyorsunuz.

Güzel bir konusu varken ve hakkı verilmesi gereken güzel birkaç sahne artık yönetmenden mi kimden bilinmez adeta bir çocuk filmine indirgenmiş.Bu yüzden diyebileceğim: “Olmamış Otoyol 60”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder